Her oyuncunun farklı oyun türlerine düşkünlüğü vardır. Bazısı sadece spor oyunları oynarken bazısı ise stratejilerden vazgeçemez. FRP ve FSP ler ise ayrı bir dünyadır ancak bana göre oyunu oynamaktan çok oyunun hayatınıza giren noktası RPG'lerdir. Bir sürü RPG'yi yaşamımıza sokmuşuzdur ancak ben en yakın misafirimizden bahsetmek isterim: Mass Effect 3
Evde sıkıntıdan otururken beklenmedik bir misafir veya telefon gelir, sizi sıkıntılardan kopararak eğlenceli ya da heyecanlı bir yere çağırabilir; Mass Effect 3 aynen bunu geçekleştiriyor.
Klasik olarak; kötüler Dünya'yı ele geçiriyor yardım gerek mesajını alıyoruz ilk saniyelerde. Oyunun geçtiği tarih gayet ileri bir tarih olduğundan bizim yanlız (sandığımız) Dünya'mız gayet kalabalık, Dünya da bu gezegenlerden sadece bir tanesi ve bu dünya nam-ı değer Reaperların tehdidi altında. Aslında diğer gezegenler de benzer sorunlarla boğuşmakta hepsi Reaperlar ile ilgili olmasa da...
Dışarı çıkıyoruz ve kapı kapı dolaşıyoruz bize yardım edin diye, hepsinin verdiği cevap aynı: Tabii ki ama önce siz bize yardım edin :)..Kimsenin kimseye hayrına yardım etmediği kendi dünyamızla Mass Effect 3 dünyasının hiçbir farkı yok bu yönden. Her gezegene her ırka kendi dertlerinde yardımcı olarak düşmana karşı yardım talep ediyoruz ve bu yardımlarla (askeri birlik) ordumuzu kurup düşmana saldırıyoruz. Bu kadar basit bir anlatıma ve oynayışa sahip değil tabii ki oyun, çok daha komplike diyaloglar ve bölümler mevcut ancak hiçbir yazımda olmadığı gibi burada da oyunu analiz etmek, görevim değil. Zira bunu daha profesyonelce yapan arkadaşlarımız mevcut. Ben sadece oyunlar ve kendi dünyamız arasındaki bağlantıları kurmakla görevliyim:)..
Her neyse; çıkarlarımızı kesiştirmemizdeki benzerlik oyunla kendi dünyamız arasındaki tek bağlantı değil elbette. Mesela hep iyilik yaptığınız ve karşılığında iyilik beklerken bir tür ihanet ya da karşılık görememe pozisyonlarını yaşamışızdır. Böyle zamanlarda bir tercih yaparız; ''aman boşveer'' şeklinde olayı alttan almak ya da kişiyi ciddiye almamak bir tercih olurken diğer tercih intikam duygumuzdur. Oyunda da bu seçimleri yapmamız gerekiyor ve emin olun ki hayatınızda bu durumlarda ne yapmak istiyorsanız oyunda da aynısını yapıyorsunuz (en azından ben öyle yaptım) ve bunu yaptıktan sonra pişmanlık duydum, keşke diğerini tercih etseydim diye. Tabii ki save olayı bunu kurtarabiliyor ancak bu oyunda auto saveler bize küçük süprizler yapabiliyor. Bu anda öyle bir andı ve geriye dönüşüm mümkün olmadı aynı hayat gibi...
Mass Effect 3, eğer çabuk gaza gelen biriyseniz ya da heyecanlı ve hiperaktif bir kişiliğe sahipseniz sizin için çok daha çekici olabilir çünkü dünyanızı kurtarmak bir anda sizin gerçek hayat hedefiniz olabiliyor ve oyun bunu başardığı anda da oyun olmaktan çıkıyor hayatınız oluyor..
Not: Serinin diğer oyunlarını oynamamış arkadaşlar önce diğer oyunları oynarsa atmosferi daha çok hissederek oyundan daha çok zevk alabilir.
Loading...
Evde sıkıntıdan otururken beklenmedik bir misafir veya telefon gelir, sizi sıkıntılardan kopararak eğlenceli ya da heyecanlı bir yere çağırabilir; Mass Effect 3 aynen bunu geçekleştiriyor.
![]() |
Londra |
Dışarı çıkıyoruz ve kapı kapı dolaşıyoruz bize yardım edin diye, hepsinin verdiği cevap aynı: Tabii ki ama önce siz bize yardım edin :)..Kimsenin kimseye hayrına yardım etmediği kendi dünyamızla Mass Effect 3 dünyasının hiçbir farkı yok bu yönden. Her gezegene her ırka kendi dertlerinde yardımcı olarak düşmana karşı yardım talep ediyoruz ve bu yardımlarla (askeri birlik) ordumuzu kurup düşmana saldırıyoruz. Bu kadar basit bir anlatıma ve oynayışa sahip değil tabii ki oyun, çok daha komplike diyaloglar ve bölümler mevcut ancak hiçbir yazımda olmadığı gibi burada da oyunu analiz etmek, görevim değil. Zira bunu daha profesyonelce yapan arkadaşlarımız mevcut. Ben sadece oyunlar ve kendi dünyamız arasındaki bağlantıları kurmakla görevliyim:)..
Her neyse; çıkarlarımızı kesiştirmemizdeki benzerlik oyunla kendi dünyamız arasındaki tek bağlantı değil elbette. Mesela hep iyilik yaptığınız ve karşılığında iyilik beklerken bir tür ihanet ya da karşılık görememe pozisyonlarını yaşamışızdır. Böyle zamanlarda bir tercih yaparız; ''aman boşveer'' şeklinde olayı alttan almak ya da kişiyi ciddiye almamak bir tercih olurken diğer tercih intikam duygumuzdur. Oyunda da bu seçimleri yapmamız gerekiyor ve emin olun ki hayatınızda bu durumlarda ne yapmak istiyorsanız oyunda da aynısını yapıyorsunuz (en azından ben öyle yaptım) ve bunu yaptıktan sonra pişmanlık duydum, keşke diğerini tercih etseydim diye. Tabii ki save olayı bunu kurtarabiliyor ancak bu oyunda auto saveler bize küçük süprizler yapabiliyor. Bu anda öyle bir andı ve geriye dönüşüm mümkün olmadı aynı hayat gibi...
Mass Effect 3, eğer çabuk gaza gelen biriyseniz ya da heyecanlı ve hiperaktif bir kişiliğe sahipseniz sizin için çok daha çekici olabilir çünkü dünyanızı kurtarmak bir anda sizin gerçek hayat hedefiniz olabiliyor ve oyun bunu başardığı anda da oyun olmaktan çıkıyor hayatınız oluyor..
Not: Serinin diğer oyunlarını oynamamış arkadaşlar önce diğer oyunları oynarsa atmosferi daha çok hissederek oyundan daha çok zevk alabilir.
Loading...